Düşüncesiz Düşünce

Düşüncesiz düşünce diye birşey var bu ara moda, Kimse kimsenin düşüncesine saygı göstermeyip düşüncesizce düşüncesini söylüyor. Düşüncesiz olması düşünce temeli zaten. Maalesef düşüncesiz düşünce sahiplerine 140 karakterde bile düşüncesiz düşünceni anlatamıyorsun çünkü düşüncesiz düşünce sahiplerinden geçer not alamıyorsun. Düşüncesi düşünce sahipleri 140 karakteri bile dolduramayacak kadar basit düşünesiceler topluluğu.

Düşüncesiz düşüncenin en büyük hobisi resim. Edebi sanat ya da resim sanatı olmasından değil düşüncesiz düşüncede sadece objelere bakıp anlık sırıtma düşünce hali mümkün. Herkes birbirine gider yapıyor bu düşüncesiz düşüncede. En büyük düşünce eylemi o çünkü nasıl olsada aşağı alsamda düşüncesizliğimle onu düşüncelere boğsam. Düşünce sahibi düşünür ve kelimelere döker her satırını. Düşüncesiz düşünce sahipleri ağır bir biçimde görmezden gelip pasifleştirmiş gibi görünselerde yazmaya devam eder düşünce sahibi.

Düşüncesiz düşüncenin en büyük düşmanı yoktur daha doğrusu düşmanı yoktur. Çünkü en büyük düşman ta kendisidir. Düşüncesiz düşünce topluluğuna ne anlatırsan anlat okunmayacağı için sen düşünür onlarda 140 karaktere bile sahip olamayacak kadar düşüncesiz olmaya devam edeceklerdir…

Anlamca..

Anlam aramayacaksın hiçbir şeyde,
Amlamsızdır çoğu şeyin anlamı,
Anlamca Dünya’ya bile anlamsız anlamı yüklenilmişken,
Anlamca her söylenilen anlamsız işte,
Anlamı ne bunun deme anlamı anlamsızlıkta gizli,
Anlamı sessizlikse bırak sessiz kalsın,
Anlamsızlık anlama verilen değerde gizlidir aslında,
Bu dünyada konuştuğumuz dil ANLAMCA olmuşsa,
ANLAMCA bir şeyleri anlamsızlaştırıpta,
ANLAMCA’dan başka bilmediğimiz bir dil, konuşmaya gerek yok !.

Diş Operasyonu..

Yıllarca Çürüyen dişlerimin acısını sırf dişçi korkum olduğundan dolayı yoğun bir şekilde yaşamış biri olarak, tek bir dişin bile ne kadar kıymetli olduğunu da bilen biri olarak, Peder’in diş ağrısını yakından bildiğinden olsa gerek dişçiye gittiğini görürüm. Merakla dişçiden gelişini beklerim. Bu arada benim ağzımın içindeki üst tribünde yoğun bir eleştiri ve istifa sesleri yükselmekteydi. Yaşadığım ağrının ölçüm cihazları olsa onları dahi paramparça edecek kadar güçlü olmasına tahammül etmek olanaksızdı. Önceden çıkan isyanları bir şekilde bastırmıştım fakat bu seferki çok güçlüydü. Eczaneden aldığım Apranax fort kutularının haddi hesabı yoktu ama hiç bir şekilde isyanı bastıramıyordum. Majezik denen bomba ilaca yönelmenin zorundalık hissi her geçen saniye işlemekteydi. Şifanın halen daha ilaçlarda olduğunu düşünen ben bir tane Majezik bombası gönderirim bizim üst tribün için. Beklerim beklerim ağrı dinmez derken kapının zili ağzımın içinde yoğun bir şekilde devam eden isyan seslerinin arasında çalar.

Peder dişçiden gelmiştir. İsyanı bastırdım evlat dedi artık seninde gitme zamanın gelmedi mi der gelmez mi derim. Hiç acımıyor hissetmiyorsun diye motive eden konuşmalarıyla peder beni ikna turlarına tam gaz devam ederken, ben yaşadığım ağrının geçmesinin hayallerini kuruyordum. Peder anlamış olacak ki hiçbir şekilde geçmez o ağrı hadi hazırlan beraber gidelim der. Benimde başka şansım yoktu. Üst tribünde ki isyan bombalara rağmen devam ediyordu.

Dişçiye geldiğimizde daha önceki dişçilerden farklı bir ses tonu duymak ve bu isyanı bastıracak bir eylem içinde olması tek arzumdu. Hoşgeldin yakışıklı der 55 yaş üzeri sanatkar bayan. Uzan bakalım şöylede dişine bakayım. Işığını yakar ve ağzımın içini incelemeye başlar. Aman tanrım bu ağız ne halde böyle diş kalmamış diye şaşkınlık ifadesi ve endişeli bir ses tonu ile bana seslenir daha önce bilmiyormuşum gibi. Önceden gittiğim dişçiler kesinlikle operasyona yeltenmemişlerdi. Bende çokta tın demiştim. Derken durum vahim çözüm ne olabilir derim. Hepsini çekeceğiz ve tekrar diş yapacağız der Bayan dişçi. Kendine özgüveni çok sağlam bir hanımefendiydi tabii önce fiyatta anlaşmak gerekecekti. Bir fiyat çıkardı rakam inanılmaz 2.500 tl dedi çekim, yapım, dolgu, kanal tedavisi cart curt. Hepsi benim cebimden çıkacak olmasına rağmen Pederin ne diyeceğini merak eder tarzda dönüp baktım kafa salladım tamam dedi peder. İkram istiyoruz dedi hemen Bayan Roza hanım’a yönelirim. Roza hanım indirime yanaşmaz ses tonuyla bu ciddi operasyon kime gitseniz ameliyat derler kimsede yapmaya yanaşmaz der biz ısrarımızı tekrar sürdürürüz. bana bakar ve durumun ciddi olduğunu gördüğü için tamam der ve operasyon başlar. Önce ağzıma sağlam 2 tane iğne yapılır. suratım balon gibi şişeceği kesinleşmişti. Ağrı dinmiş yüzümün şişliği önemsiz hale gelmişti. Dişler çekilmiş benim haberim bile olmamıştı. Fakat çekilemeyecek tarzdaki dişler duruyordu. onlarıda diğer günler çekeceğim der.

Biz döner kaynak arayışına başlarız para bulmak zordu para peşin kırmızı meşin. Aile dostumuz Teyzem imdada yetişeceğinden umar bir şekilde kendisine yönelirim 1500 tl istesem 500′de kendim koyarım ümidiyle annem’e teyzemden borç isteyebilirmisin derim olur der. Teyzemden olur yanıtını aldıktan sonra rahatlar bir edayla dişçiye giderim. Yoğun bir operasyon başlayacaktı. Alt tribün bitmiş temeli kalmıştı bu dişin kökü buradan nasıl çıkacaktı doktor çok zor dedi ama yapacağız kime gitsen de çekmeyecektir der fakat bunu bilmekteydim. Saatler süren operasyonlar diş çekilmiş dikim operasyonu başlamıştı. Hayatımda ilk kez dikiş atılıyordu bir tarafıma. Çekilemez denen dişler çekilmiş ağzımda kala kala öndeki dişler ile bir tane azı diş kalmıştı. Köprü kurulup porselen dişlerle birbirine bağlanacaktı. Geçici dişler ağzımda plastik var hissi veriyordu portatif tribün gibi kötü ve yabancı. Stadyumun yapımı en kısa zamanda bitirelecek der bayan Roza kapasite uzun yıllar sana yetecektir diye de ekler. Ben yeni dişlerin hayallerini kurmaya başlamıştım. Ölçü alınıp dişlerin yapılmasını bekliyordum. Günler sonra dişlerim gelir ağzımın içine takılır hiç de zor olmamıştı bir de güzel bir temizlik artık yeni maçlara hazırdı tribünler.

Not: Herkese dişçiden korkmanızı değil aksine dişlerinizden korkmanızı tavsiye ederim.

Kahve..

   

Arkadaşlarla kahvedeyim bir kaç akşamdır. Gündemimiz her telden zamanımız bol kalbi geniş tutucu insanlar. Her ırktan topluluğuz. Hepimizin ortak bir görüşü var.Uzun zamandır yanlarına gitmiyordum yeni arkadaşlar katılmış bu asmalı salkımlı kahve ortamına. Kahve dememe bakmayın sadece mekan kahve konuşmalar boş konuşmalar değil veya okey masası kurupta daha sonra taşımı çaldın bana taş al taş hırsızı gibi muhabbetlerin döndüğü sıktıroloji felsefesinin döndüğü bir ortam değil. Oynanılan oyun bile ünlü düşünürlerin oynadığı beyin gibi gereksinim duyulan organında jimnastiğe ihtiyaç duyduğu santraç adlı filozof sanatı.
 
Metin bizim Kırklareli'li radyoda dinlediği kuran ayetlerini müzik sanıpta dinleyen birisi ve daha sonrasında islam'la tanışan onu yaşayan ve yaşatan bir arkadaşımız. İbrahim Türkmen boylarının yetiştirdiği ender türkmenlerden moğollara kafa tutacak yapıda bir vatansever. Kod adı Mücahit gerçek adı Necip olan Afganistan uyruklu ama artık Türk dediğimiz evli ve 4 çocuk babası sağlam moda tutkunu sinemasever.Özer yeni tanıştığım uzunca bir süre aralarına dahil olamadığım bu kahve ortamına dahil olan Uğur karışımı karadenizli tipinde daha sonra Kastamonulu olduğunu öğrendiğim iyi niyetli bir arkadaşımız.
 
Muhabbet koyulaşmaz mı haliyle Siyasetten moda'ya araba'dan motorlu taşıtlar vergisine düşünürlükten düşünmeye sevk eden sert kıvamda süper bir arena ortamı.Ve tabii ortak tutkumuz futbol şöyle baktığımda 2 Galatasaraylı, 2 Beşiktaşlı, 1 adet Fenerli var mevcutta. Kendim Beşiktaşlı olarak yeni stadyumdan konu açtık. Stad süper olacak ya dedim bu yıkım çalışmalarını izlerken bile heyecan duyuyorum yakın zamanda  bu stadyum bittiğinde en fazla locaya biz sahip olacağız derken ufaktan dokunduyorum renklilere. Herkes de ortak bir görüş Fikret Orman Beşiktaş için bir şans görüşü benimsenmiş. Ben bizim bu ortamın görüşüne önem veririm oradan çıkan ortak görüş yüzde yüz doğru çıkar, haliyle gururlanmak da biz Beşiktaşlılara düşüyor. Şike kaousundan dolayı Metin futboldan soğumuş görüntüsünü şu muhabbeti kapatalımla dışa vurum olarak yansıtıyor haliyle. ve Konu değişir herkesin ortak sorunu Aşk'a bağlanır.
 
Yahu Türkmen İbo durumlar sende ne durumda masa altı durmadan mesaj yazardın, o hikaye çoktan bitti kendi hikayemi yazıyorum der Türkmen İbo. Müco zaten evli 5. çocuk ne alemde diyorum oha çüş yetmedimi 4 tane der, yeter dedim. Metin zaten bilindik bir kere görmüş bu kadınlardaki dalgalı kuru bırakmış dalgalı denizde kadınları. Aramıza yeni katılan Özer'e soruyorum sende durumlar nasıl beni hiç sorma der 5 yıllık ilişkim vardı 1,5 yıllık ilişkim yok gel-git med-cezirler yaşadım ve sonunda aranızdayım. Dedim ayrılmak niye zor ? herkes afallar bir şekilde kalır niye zor olsun derler ama zaten zordur bunuda bilirler. Ben yine görüşümü söyleyim sizde çay söyleyin derim ayrılığın en zor zanaatı kıskançlık ve yedirememe derim herkes başını sallar ve onaylar napalım derim ?

Özer atlar ; Bol bol Domuz eti tüketelim belki işe yarar..
İşte söz budur güldük tabii geniş olamadıktan sonra daha bu kadınların elinde çoookkk fazla koz olur der ve bu akşamlık gündemimizi noktalarız..

SB,FO VE ÖÖ

Beşiktaş bu sene farklı bir  yapılanma içerisinde haksız olsada Samet Hoca'yı göndermek adaletsizlik oldu. Hemen ardından başlayan seçim furyası stadyum projesi derken FEDA sezonu bitti ve ardından başlayan Transfer sezonu sonrası transfer edilecek oyuncular ve bulunacak hoca dönemide başlamış olacaktı.

Önder Özen gibi futbolcu konusunda deneyimli bir spor yorumcusu ile anlaştı Fikret Orman. Geçen yıl kurulan arama tarama ekibi, Önder Özen ile  birlikte  nokta atışı yapılması amaçlanmakta ama tabii önce hocanın bulunması lazım. Takımın sağ bek,  sol bek, ve ön libero eksiği bir  yana hocası yok bi defa.

Geçen yıl Twitter'dan Niang transfer edilmişti ne kadar  akıllıca yapılan bir transfer !  Daha  sonra transferin Twitter üzerinden yapıldığının ilan edilmesi ise ayrı bir akıl göstergesi !

Hoca  bulunmadan Franco bulundu. Rusyanın serin ikliminden Türk Töresine uygun Gökhan Töre Transferi gerçekleşti. ve daha sonra en büyük eksiklik giderildi ve  Slaven Biliç Beşiktaşın yeni  teknik direktörü oldu. Biliç Mizahi ve yaşam tarzı Beşiktaş camiası ve taraftarına benzer bir yapıda olduğu için doğru bir tercih gibi görünüyor Rusyadan Slaven Biliç  Beşiktaş töresine uygun bir şekilde olduğu için transfer edilmiş Önder Özen ise tam stiline uygun  bir teknik adamla çalışacağı için kafasındaki şablon belirmişti.

Beşiktaş Demirören döneminin zengin  iş bilmez şımarık tutumunu sonlandırdı dedik fakat bu seferde Demirören döneminin ilk senesindeki yanlışlar başladı. Sezer transferi ne  kadar gerekli ! veya Pektemek demek gol demek,  Almeida  demek sakatlık demek,  Holosko demek bir miktar para ve oyuncu demek. Eneramo demek eski Amokachi demek eh birde Ömer Şişmanoğlu ile birlikte Şişmanlayan bir forvet hattı. Sezercik diye yutturulan Fenerin elden bedavaya çıkartmasın diye Stadyumlarında bize yer açması için geçilen Fikret Orman kıyağı sonrasında 250 binciği Süper Kaleci Tolga Zengin için kıyamamak Ericsson'a bedavadan verdiğimiz milyon dolarlar karşısında çok da yüksek bir para değil aslında ! Adebayor ve Ronaldinho gelecek, sahaya 8 forvetle çıkıp her takımı yenecek bir Beşiktaş oynadığı stadyumda Kadıköy Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadyumu olacak !

Takımın eksik olduğu bölgeler sağ bek sol bek  ( SB ) transferleri Slaven Biliç ( SB ) ile giderildi.
Ön Libero mevkinde ki eksik ille de ÖN ille de ÖN diye başkanımızın uğraşları sayesinde ÖNDER ÖZEN'le çözüldü.
Şimdi FO rahatlasın takımın Sol beki belliymiş şimdiden, Slaven Bilic Ersan Gülüm ile birlikte o bölge için mekik dokuyorlarmış. Ee Sözleşme yenilenen Toramanı da Ön liberoya Önder Özen koydu mu Bu takım Derbilerde rakiplerine koydu mu ? diye sorular her zaman sorulur bizde yanıt ararız..


.